29 Mayıs 2014 Perşembe

Gelidonya Feneri



Merhaba arkadaşlar...

Sizlere 17 Mayıs 2014 Cumartesi günü 3 arkadaş Gelidonya Feneri'ne yaptığımız gezimizi anlatacağım.
Amacım sizlere Gelidonya Feneri hakkında bilgiler aktarmak, fotoğraf çekimleri ile ilgili bilgi vermek.

Ulaşım: Antalya Merkez'den 88 km gittikten sonra Çavuş Köy'e (tatilcilerin bildikleri ismi olan Adrasan'a) varıyorsunuz. Çavuş Köy'den Karaöz Köyü'ne giden bir yol mevcut. Yaklaşık 8-10 km gittikten sonra Karaöz isimli sessiz sakin bir köye varıyorsunuz. Köy'ün sahiline doğru gittiğinizde ise sizi Gelidonya Fenerine yönlendiren bir tabela mevcut. Toprak yoldan arabanızla gidebildiğiniz yere kadar gidiyorsunuz ki bir yerden sonra arazi aracınız yok ise sakın aracınızı zorlamayın. Biz arabamızı belli bir noktada bıraktık ve oradan yürüyerek devam ettik. Toprak yoldan bir süre devam ettikten sonra yolun sol tarafından yukarıya doğru ince bir patika uzanmakta. Bu patika aynı zamanda tarihi Likya Yolu'nun da bir kısmı. Patika oldukça kayalık ve patika boyunca bir su kaynağı yok. Patikanın sonlarına doğru sağınızda küçük küçük adalar ve Akdeniz'in inanılmaz maviliğini görünce yaklaştığınızı anlıyorsunuz. Biraz daha yürüdükten sonra Gelidonya Feneri karşınızda.

Gelidonya Feneri: Ve Taşlık Burnu diye adlandırılan, Gelidonya Fenerinin olduğu tepeye ulaştınız. Tebrikler. Fenere vardığınızda sizi bir bilgilendirme tabelası karşılıyor. Tabelada özetle buranın oldukça önemli bir nokta olduğu, tarih boyunca buradaki ters akıntılar sebebiyle bir çok geminin adaların yakınında battığını. 1934'de fenerin inşasına başlandığını, 1936'da inşaatın bitip fenerin açıldığını anlatıyor. Fenerin yanına geldiğinizde özel bir noktada olduğunuzu hissediyorsunuz. Eee yalan değil Türkiye'nin en yüksekte konumlanmış deniz feneri ki rakım 227 metre. O taşlı, dar ve dik patikadan sonra insan yorgunluğu hemen unutuyor. Rüzgar ise kulaklarınıza çok güzel melodiler fısıldıyor. Manzara ise insanın gerçekten başını döndürüyor.

Fotoğraf Çekimi: Yanımdaki dostlarım Denizli Pamukkale Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışan, macera ve fotoğraf severler Mustafa BÜYÜKGEBİZ ve Ali GÜVEN. Üçümüzün bir ortak noktası da fotoğraf çekmeyi seviyor olmamız. Gelidonya Feneri'ne fotoğraf çekmek için giden arkadaşlara yazımın bu bölümünde bir takım tavsiyelerde bulunacağım. Toprak yol üzerinde irili ufaklı bir çok canlı var. Özellikle makro fotoğraf çekmek isteyenler için bizim gördüğümüz 8-9 çeşit kelebek, peygamber develeri, çeşitli böcekler (ilginç böcekler), karıncalar ve kuşlar mevcut. Ayrıca yanından geçtiğiniz harika manzaralar sunan güzel koylar var. Patika üzerinde de bu canlılar mevcut. Fenerin olduğu kısımda ise fotoğraf çekmek için harika açılar var. Sabah erken giderseniz güneş denizin üzerinden doğar ki güzel kareler yakalayabilirsiniz. Öğleden sonra (14-15) giderseniz güneş fenere göre sağda kalıyor ki yine güzel kareler yakalayabilirsiniz. Ekipman olarak tavsiyemiz ND Grad filtre ve polarize filtre. Burada bu iki filtre işinize çok yarayacaktır. Gelidonya Fenerinin önünü arkasını sağını solunu fotoğraflayıp tekrar Karaöz Köy'üne döndüğünüzde ise acele etmeyin. Sahilde küçük sempatik, oturup dinlenebileceğiniz bir market var. Ayrıca Ali Hocamın söylediğine göre taze sıkılmış portakal suyu da bir harika. Burada biraz dinlendikten sonra sahilde güzel bir iskele mevcut. İskeleye doğru gidin.Bu koyun sağında bulunan tepelerin ardından güneş usul usul batmakta. Şimdi uzun pozlama vakti geldi. Tripodlarınızı ve ND filtrelerinizi çıkarın ve herşeyi unutun. Eminim güzel kareler yakalayacaksınız.

Yeme - İçme: Antalya'dan yola çıkıp Adrasan'a ulaştığını da Adrasan'da köy kahvaltısı sunan yerler mevcut burada kahvaltı yapabilirsiniz ki oldukça güzeldirler. Akşam Antalya'ya dönerken Ulupınar'da alabalık yiyebilir. Akan suların ve buz gibi havanın tadını çıkarabilirsiniz.







http://500px.com/SerdarSuyun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder