29 Ağustos 2016 Pazartesi

Adrasan'da Nereler Gezilir? Adrasan'da Neler Yapılır?

Merhaba arkadaşlar Ağustos ayını geride bıraktığımız bu günlerde size bu ayın son yazısı olarak, özellikle fotoğrafçılar ve kamp severler için yararlı olacağını düşündüğüm Adrasan rehberi ile veda etmeyi düşündüm.


Antalya’dan Adrasan yaklaşık 90 km. Arabası olmayanlar için ulaşım Antalya Otogar’dan kalkan Çiçek Tur vasıtsıyla olabiliyor. Gün içersin de gidiş için 4 sefer, geliş için ise 4 sefer mevcut. Bunların dolu olma olasılığı ise çok yüksek bu sebeple alternatif olarak Antalya Kumluca minibüslerine binip Adrasan Kavşağında inebilir, oradan yaklaşık 12-13 km’lik yolu otostop yada minibüs ile aşabilirsiniz. (Çiçek Tur Telefon 0242 887 00 11)

Antalya Kumluca Otoyolundan Adrasan’a sapıp 8-9 km gidince maalesef bu yazın başında çıkan orman yangınının etkilerini görüyorsunuz. 150 Hektara yakın (Böyle yazınca anlaşılmıyor, daha iyi anlatmak için şöyle yazayım 1,500,000 metrekare) ormanlık arazi yanmış. Islah çalışmaları başlamış ve devam etmekte umarım en kısa zamanda fidanlar boy gösterir.


Adrasan’a ulaştıktan sonra konaklama için alternatifler çoktur. Butik oteller, hoteller, pansiyonlar, campingler v.s. Daha önce Adrasan’da Papirus Otelde kalmıştık. Özellikle aile formatına uygun, harika yemekleri olan bu oteli sizlere tavsiye edebiliriz. Biz bu sefer gittiğimizde kamp yaparak konaklamayı planladığımız için, denize yakın bir camping aramaya başladık. Hatırlatma: Adrasan’da sahil bandındaki işletmeler hariç, geri kalanlar sahile baya uzaktır. Öyle ki 1 km’den 200 metreye kadar çeşitli uzaklıklarda tesisler var. Tesis seçerken size tavsiyemiz, sıcakta yüreyeceğiniz mesafeyi düşünün ve bunu göre karar verin :)

Daha önce aşina olduğumuz, Adrasan’da sahile doğru yöneldik. Daha önce geliş gidişlerimizde sahilde kamp kurulduğunu görmüştük. Burada kampımızı kurarız diye düşünmüştük ki ülkemiz maalesef yine bizi şaşırtmadı. Kumluca Belediyesine bağlanan Adrasan (eskiden Adrasan Belediyesiydi) sahili parsel parsel otoparka dönüştürülmüş. 8-10 tane otoparkın arasına karavancılar ve kampçılar için, 15 TL ücretli, içinde wc ve duş imkanı olan ama neredeyse hiç bir ağacın ve gölgenin olmadığı bir kamp alanı ayrılmış. Tabii bu duruma canımız biraz sıkıldı ve başka bir yer aramaya başladık. Sahil bandını bir tur gezince az ilerde bulunan Gönül Gözleme işletmesine gittik. Bu işletmede de kamp kurulmakta.



Tesis kendi halinde Adrasanlı bir ailenin işlettiği hoş bir yer. Tesis ikiye ayrılmış. Bir taraf kamp yapanlar, bir taraf ise kahvaltı yapmaya, gözleme yemeğe gelenler için. İçer de WC, banyo, mutfak (içersinde 2 adet buzdolabı ve 1 adet tüplü ocak var – kullanabiliyorsunuz), soyunma kabini, ateş yakma alanı, hamak kurmaya uygun ağaçları var. Sahile de oldukça yakın. Konumu ise Adrasan sahilinin neredeyse tam ortasında. Neyse tesise gittik. İki kişi olduğumuzu 4 yaşında bir oğlumuzun olduğunu ne kadar ücret istediklerini sordum. Orada çalışan bir abi (ki açıkcası hiç haz almadım, aşırı paracı bir tip) 45 TL dedi ve 4 yaşındaki oğlum içinde para istedi. İşletmeye ismini veren Gönül Abla ve kızları babalarına çıkıştı ve 45 TL’lik ücret 30 TL’ye düştü. Haz almadığımız abi meğer Gönül Ablanın eşiymiş :)

Neyse bu tesise çadırımızı kurduk. Çadırımızı kurduktan sonra ise hemen denize gittik ve keyif yaptık. Adrasan'ının sahiline gelecek olursak, deniz temizlik bakımından 10 üzerinden 9, bir anda derinleşen bir yapısı yok, çok da dalgalı değil, plajı ise yarı kum, yarı taş. Taşlar ise canınızı yakmıyor. Rahatça yürüyebilirsiniz. Denizden çıktıktan sonra Adrasan sahilinin dik yamacına doğru yani doğu istikametine doğru yürüdük. Burada akan bir nehir varmış, sanırım daha çok kışın akıyor J Sağlı sollu bir çok otel ve restoran bu nehir içerisine setler kurarak yapay havuzlar oluşturmuşlar. Güzel mekanlar var. Bu kısa keşif gezisinde Adrasan Kız Kalesi’nin yerini öğrendik, nasıl gidileceğine dair yol tarifini aldık. Kamp alanına dönüp ateşimizi yaktık ve ateşte birşeyler pişirdikten sonra sohbet edip uyuduk.


Ertesi gün sabah güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra denize gittik. Denizden çıktıktan sonra ise akşamüstü Kız Kalesine gitmek için arabamıza bindik. Bir gün önceden aldığımız yol tarifi ile Kız Kalesine doğru gitmeye başladık. Nehir yatağından geçip, ilerde ki sapaktan sola doğru döndüğünüzde (tabelalar mevcut) 300-400 metre sonra arabanızı yola bırakıyorsunuz ve oldukça dik, taşlı, kaygan bir patikadan Kız Kalesine çıkıyorsunuz. Çıkarken patika oldukça dik olduğundan, sıcağında etkisiyle inanılmaz terledik ama kaleye varmamızla bu sıcaklığın yerini oldukça serin, rüzgarlı bir hava aldı. Kız Kalesine çıktığınızda bütün Adrasan Ovası ve sahili ayağınızın altında. Nefes kesen cinsten inanılmaz bir manzara. Burada biraz vakit geçirdikten sonra akşam kamp alanımıza geri döndük. Yemek, duş derken bir an hava durdu ve acı gerçek olan sivrisinekler ile tanıştık. Adrasan’da maalesef sivri sinek sorunu var, bu sorun rüzgar kesildiğinde can sıkıcı olabiliyor. Kampa yada tatile gelecekseniz sinek kovucu spreyleri yanınızda bulundurmanızı tavsiye ederiz.



Son günümüzde biraz erken uyandım. Kız Kalesinin nefes kesen manzarasından sonra gün doğumunu fotoğraflamak için sahile gittim. Bu mevsimde güneş denizin üzerinde doğmakta. Güneş doğmadan biraz uzun pozlama fotoğrafları çektim. Güneş doğarken de kullandığım Canon Eos 760D ile çekim yaptım. Ayrıca gün doğumunu cep telefonum ile, Hyperlapse programını kullanarakda görüntüledim. Çekim bittikten sonra güzel bir kahvaltı yapıp, kampımızı topladık. Son bir kez denize girdik. Sahilde uçurtma uçurduk ve yola koyulduk. Antalya’ya dönüş yolu üzerinde, Adrasan'a 20 km uzakta Ulupınar Köyü’ne gittik. Buranın alabalığı ve dereleri meşhur. Harika balık göletleri, mini mini şelaleler, suların içerisine kurulmuş köşkler ile sizlere kaliteli hizmet ve güzel tatlar sunan restoranları var. Daha önce Çağlayan Restoranda yemiştik, bu seferde Şelale Restoran’a gittik. Şelale Restoran Ulupınar’ın en büyük balık restoranı, içeri girerken dağıtılan kitapçıkta yazan doğruysa yaklaşık 60000 metrekare. İçersin de macera parkuru, mini hayvanat bahçesi ve balık tutkunlarının balık avlaya bildiği göletleri var. Burada göveçte kaşarlı alabalık tavsiyemiz. Balıkları gömdükten sonra J eve dönüş yoluna girdik ve evimize vardık.



Yazım biraz eksik kaldı. Adrasan’da başka neler yapılır onları da önceki tecrübelerime dayanarak anlatacağım. Adrasan herkesin bilmediği bir özelliğiyle de Türkiye’de farklı bir lokasyondur. Nedir bu özellik? Dalış. Adrasan’da Olympos Diving sizlere güzel bir dalış macerası sunmakta. 15’e yakın dalış noktası ile sualtında harika vakit geçirebilirsiniz. Yine sahilde gezi tekneleri bulunmakta. Eşim ile yaptığımız balayı tatilinde bu yat turları ile tüm gün Adrasandan Olimpos’a doğru koy koy gezmiş, harika vakit geçirmiştik. Görmediyseniz bu koyları görmenizi şiddetle tavsiye ederim. Adrasan’ın komşu köyü olan Karaöz’e gidebilir, burada denize girebilir, Karaöz ve Adrasan arasında bulunan koyları keşfedebilirsiniz. Bu koylarda kamp yapmanızda mümkün. Adrasan Karaöz arasında Türkiye’nin en yüksek rakımlı deniz feneri olan Gelidonya Deniz Fenerine gidebilirsiniz. Buraya belli bir noktaya kadar araçla sonrasında ise yürüyerek çıkılıyor. Gitmeden önce orman yolunun durumunu civardaki halka sormanızda fayda var. Yine Adrasan’ın komşusu Olimpos’a gidebilir, burada denize girip, tarihi eserleri gezebilirsiniz. Adrasan’ın sahili dışında, köyün içi de mimari açıdan ilginçtir. Burada örneğine az rastlanır taş evler bulunmaktadır.





Umarım bu yazım, fotoğraf çekmek ve kamp kurmak isteyenler yada Adrasan’ı duyup gelmek isteyenler için yararlı olmuştur. İlginize teşekkür eder, başka bir yazıda tekrar buluşmayı dilerim.

5 yorum:

  1. Eline yüreğine sağlık Serdar Süyün çok güzel anlatmışsın ... ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler kardeşim çok naziksin

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  2. Eline yüreğine sağlık Serdar Süyün çok güzel anlatmışsın ... ��

    YanıtlaSil
  3. Bizde bir hafta önce gönül kampingde kaldık. Aynen dediginiz gibi işletme sahipleri para para diye peşinizde dolanıyor. O kadar kamp yeri gezdim bu kadar pis ve kamp kültürü olmayanini görmedim.biz ettik siz etmeyin ve burada kalacaksanız bir kez daha düşünün

    YanıtlaSil