18 Eylül 2016 Pazar

TAM PAYLAŞACAĞIM BİR GÜLME GELİYOR :)


Merhaba değerli fotoğraf severler. 2013 yılında başladığım DSLR maceram şuan için devam ederken, o günden bugüne kadar katıldığım dernek gezileri, dernek sunumları, arkadaşlarla yapılan fotoğraf çekim etkinlikleri v.b. şeylerde gözlemlediğim bir tespitten bahsetmek istiyorum. Bu tespit herkesin bildiği, konuşmaktan çekindiği bir konu aslında. Çünkü konuşmayarak ayıp, hata yada bahanelerimizi örtmeye devam ediyoruz?



Peki nedir bu tespit? Bu tespit değerli fotoğraf severler “FOTOĞRAF PAYLAŞMAMA”. Evet evet fotoğraf paylaşmama. Bugün, neden fotoğraf paylaşmaktan çekindiğimizi, nasıl paylaşabileceğimizi biraz sert ve acımasız olarak yazacağım. Dilerseniz bir süredir gözlemlediğim maddeleri yavaş yavaş açarak yazımıza devam edelim.

1- Ahmet’in Fotoğraf Makinesi Var Sendromu

Malumunuz herkeste dünya çapında nam salmış 3-5 markanın en az 1500-12000 TL arasında fiyatları olan DSLR yada aynasız fotoğraf makineleri mevcut. İş bu makinelerle de bitmiyor.Objektifi, tripodu, çantası v.s. derken harcanan paralar çok ciddi meblağlara ulaşıyor. Peki bu makineleri neden alıyoruz? Ne kadar kullanabiliryoruz? İşte burada FOTOĞRAF PAYLAŞMAMA RAHATSIZLIĞI başlıyor. Evet açalım. “Ahmet’in fotoğraf makinesi var. Bende alıp fotoğraf çekeceğim.” Kimi abi ve ablalarımız işe bu hevesle giriyor, girdikten sonra işin sadece fotoğraf makinesi alarak bitmediğini görüyor ve hevesi kırılıyor. Kırılan heves ile hırs yapıp öğreneceğine, tembellik yapıp öylece duruyor. Evet makineleri ilk aldığınızda ayarlar size biraz karışık gelebilir. Buda hevesinizin kırılmasına sebebiyet verebilir. Makine kullanımları ile ilgili kitaplar, dergiler mevcut. Çeşitli fotoğraf derneklerinde eğitimler var. Aldığınız fotoğraf makinesi markasının sizler için ücretsiz hazırladığı online eğitimler de mevcut. Ayrıca Youtube ve Vimeo gibi video sitelerinde uzman fotoğrafçılar tarafından hazırlanmış, makinenizin her ayarını tek tek anlatan ücretsiz videolarda mevcut. Bu kitap ve dergileri okuduğunuzda, bu eğitimlere katıldığınızda yada bahsi geçen video sitelerinden ilgili videoları izlediğinizde sizde artık makinenizi daha iyi kullanmaya başlayacaksınız. Ben 2013 yılında ilk DSLR makinemi aldığımda fotoğraf makinemin ayarlarını KULLANMA KILAVUZU’nu okuyarak çözmüştüm ve çekime gittiğimde bu klavuzu yanımdan hiç ayırmadım.Tabii bu zaman isteyen bir uğraş ve pes etmeden devam etmeniz gereken bir iş. Hadi tembellik yapmayın ve işe bir iki video izleyerek başlayın.

2- Ahmet Photoshop / Lightroom Biliyor Ben Bilmiyorum Sendromu

Öncelikle bu kısıma şunu anlatarak başlamalıyım. Çeşitli mecralarda hatta arkadaş buluşmalarındaki sohbetlerde bile şunu duymuşsunuzdur, biri çıkar şöyle der “BEN PHOTOSHOP’A KARŞIYIM”. Bunu söyleyebilecek cehalette 2 karekter olabilir. Birincisi photoshop bilmeyen karekter, ikincisi de photoshop’un ne işe yaradığını bilmeyen karakter. Bildiğiniz üzere filmli makinelerin döneminde bir çok film markası ve çeşidi vardı. Bunlar çektiğiniz fotoğrafları direk etkileyen, filtrelere sahip filmlerdi. Ayrıca fotoğrafçı karanlık odaya girdiğinde çeşitli kimyasallar ile fotoğraf üzerinde çeşitli efektler uygulayabiliyordu. Günümüzde bu işlemleri yapmak için en çok tercih edilen yazılımlar Photoshop ve Lightroom’dur. Yani efekt işleri eskiden de vardı. Bunu bilmeden konuşmak ve yorum yapmak az önce belirttiğim gibi cehaletten kaynaklıdır. Burada asıl tartışma konusu uygulanan efektlerin yada ayarların miktarı olmalıdır. Bu ise başka bir yazının konusu olabilir.

Peki fotoğraflarınızın Ahmet’in ki gibi görünmesi için ne yapmanız lazım? Ahmet kadar fotoğraf makinenize hakim olmanız ve Ahmet kadar Photoshop / Lightroom biliyor olmanız gerekmekte. Tabii bu programları öğrenmekte bir sabır işi ve zaman alan bir etkinlik. Peki bunları nasıl öğrenebilirsiniz? Aslında bunun cevabı birinci maddedekiyle aynı. Derneklerin açtığı Photoshop kurslarından, kitaplardan, dergilerden ve Youtube / Vimeo gibi video sitelerinde uzman fotoğrafçılar tarafından hazırlanmış videoları izleyerek. Bu yazdıklarımı 1-2 hafta yaptığınızda, kendinizde ve fotoğraflarınızda meydana gelen değişime siz bile şaşıracaksınız.

3- Ya Ben Çekiyorum Ama Yarışmalara Katıldığım İçin Paylaşmıyorum Yalanı

Evet arkadaşlar bu bir yalandır. Yarışmaların bir teması ve bu temaya uygun bir konusu olur. Yarışmalara katılan ve ciddi ciddi hazırlanan fotoğrafçılar genelde o konu için özel fotoğraf çekimleri yaparlar. Başlıkta yazan “Ya Ben Çekiyorum Ama Yarışmalara Katıldığım İçin Paylaşmıyorum” diyen bir fotoğrafçının da ciddi olması ve hazırlanması gerek. Bu genelde fotoğraf camiiasın da “Ben fotoğraf çekiyorum, çektiğimi beğenmiyorum, beğenmediğim içinde paylaşmıyorum” un karşılığına denk gelen  “Ya Ben Çekiyorum Ama Yarışmalara Katıldığım İçin Paylaşmıyorum” yalanıdır. Yapmayın biraz gerçekçi olun ve yalan söylemeyin.

4- Ahmet’in Fotoğrafı 50 Like Almış Benim ki Neden 6 Like Alıyor?

Maalesef Türkiye’de yetiştirilme tarzımızdan mı kaynaklı yoksa başka bir sebebi var mı bilemiyorum ama eleştirilere hiç taahmülümüz yok. Olumlular haddi neyse ama olumsuzlara hiç yok. Aslında eleştiri insanın gelişimini arttırması ve devam ettirmesi açısından son derece önemli. Tabii eleştiri yapanın üslubu da çok önemli ve dikkat etmesi gerek. Yapılan en büyük hatalardan biri de aman instagram da paylaşırsam beğeni gelir mi? Aman facebook’da paylaşırsam kaç like alır? Düşüncesini takıntı haline getirmek yada “Ahmet’in fotoğrafı 50 like almış benim ki neden 6 like alıyor?” demek. Öncelikle fotoğrafın bir sanat, sanatında insanlar üzerindeki etkisinin farklı olabileceğini unutmayalım. Örnek vermek gerekirse senin paylaştığın manzara fotoğrafı çok güzel olabilir ama Ahmet’in paylaştığı kedi fotoğrafı insanlar üzerinde daha sempatik bir etki bırakabilir. Demem o ki beğeni / like meselesine çok takılmayın, fotoğraflarınızı paylaşın, eleştiri almaktan kaçınmayın, yapılan eleştirileri dikkate almaya çalışın.

5- Fotoğraf Okuma, Fotoğraf Dallarını Bilme

Bu madde de son derece ilginç ve önemli. Örneğin bir portre fotoğrafında gözlerdeki netlik, alan derinliği, modelin fotoğrafa yüklediği anlam gibi şeyler önemliyken, bir gezi fotoğrafında fotoğraftaki anlama, kadrajın düzgünlüğüne v.b. şeylere bakılmaz. Anlatmak isteğim aslında şu, elinizde güzel bir gezi fotoğrafı var, örneğin Adrasan Sahili. Çekim yaparken netlik biraz kaymış, kadraj biraz eğilmiş demeyin, KORKMAYIN PAYLAŞIN. İkinci maddede yazdığım yazılımları bilirseniz bu gibi hataları düzeltebileceğinizide unutmayınız. Her fotoğrafın amacı ve anlattığı şeyler farklıdır. Fotoğraf Dallarına hakim olmanız sizin cesaretinizi arttırır.

6- Cool Takılmak

Bu maddedeki fotoğrafçılar da sık görülür. Bu maddeyi açıklamak için biraz başa dönelim. Belli bir para yatırıp makineyi aldık ve kullanmayı öğrendik diyelim. Yine belli bir para yatırıp bilgisayar aldık, bu bilgisayara photoshop yükledik ve güzelce öğrendik diyelim. Ama dernek ama arkadaşlarla fotoğraf gezilerine katılıp fotoğrafta çekiyoruz diyelim. Yarışmalara da arada bir katılıyoruz diyelim. Sergi / Sunum v.b. şeyler de hazırlamadığımızı düşünelim. Ve fotoğraf paylaşmıyoruz. Şimdi buradan bu COOL FOTOĞRAFÇILARA BİR SORUM OLACAK: BU KADAR FOTOĞRAFIN TURŞUSUNU MU KURACAKSINIZ? Fotoğraf görsel bir sanattır. Görsel sanat ta “kendine görsellik” diye bir şey duymadım / okumadım. Bu kadar ekipmana ve zamana yatırım yapıyorsanız fotoğraflarınızı paylaşın, COOL TAKILMANIN ne size ne başkasına bir yararı yoktur. Bu şekilde BEĞENİ DEĞİL, TEPKİ ÇEKERSİNİZ.

Yazımını şunları yazarak sonlandırmak istiyorum. Fotoğraf para, zaman, emek ve heves işidir. Sık sık antrenman yapmayı gerektirir. Bu yazıyı okuyorsanız, fotoğraf işine para ve heves yatırmışsınızdır demektir. Lütfen geriye zaman ve emek kaldığını, işi %50 başardığınızı unutmayın. Bol fotoğraflı ve  paylaşımlı günler diler. Huzurunuzda ünlü yönetmen ve oyuncu Tarık AKAN’ı da saygıyla andığımı belirtmek isterim.

Sosyal mecralardan beni takip etmek isteyenler için adreslerim;

3 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Bir çok tespitlerine katılıyorum. Emeğine sağlık.
    Fotoğrafı güzel kılan da, hayata dair ne varsa kendi gözüyle gördüğünü diğer insanlarla paylaşmaktır. Size de bilgi ve düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum, selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Mahmut Bey çok naziksiniz. Bundan sonrada paylaşmaya devam edeceğim.

      Sil